Minimalist ama lüks giyim tarzından vazgeçen Jennifer Aniston, imajındaki ani değişimle hayranlarını şaşırttı. Parlak ve muhteşem Jennifer herkesi “Bu gerçek bir prenses mi?” diye haykırttı!

Minimalist ama lüks giyim tarzından vazgeçen Jennifer Aniston, imajındaki ani değişimle hayranlarını şaşırttı. Parlak ve muhteşem Jennifer herkesi “Bu gerçek bir prenses mi?” diye haykırttı!

Uzun zamandır zahmetsiz şıklığı ve minimalist tarzıyla tanınan Jennifer Aniston, artık “sade” diye adlandırılamayacak kadar çarpıcı bir stil dönüşümüyle hayranlarını büyüledi. Nötr tonlardaki blazerları ve elbiseleriyle bilinen “Friends” dizisinin ikonu, yakın zamanda katıldığı bir hayır gecesinde cesur ve göz alıcı bir görünüme imza atarak imzası hâline gelen sadeliği, izleyenleri “Bu gerçek bir prenses mi?” dedirtecek kadar ışıltılı, prensesi andıran bir estetikle değiştirdi. Bu beklenmedik dönüşüm sosyal medyada adeta patlama yarattı; hayranlar ve moda eleştirmenleri Aniston’ın hayatındaki bu yeni, göz kamaştırıcı dönemi hararetle tartışıyor.

56 yaşındaki oyuncu, Los Angeles’ta ruh sağlığı girişimlerini desteklemek için düzenlenen Hope for Tomorrow galasına, her zamanki kıyafetlerinden keskin biçimde ayrılan nefes kesici bir elbiseyle katıldı. Versace tarafından özel olarak dikilen elbise derin bir dekolteye, parıltılı zümrüt renkli payetlerin kaskat gibi döküldüğü bir yüzeye ve kırmızı halı boyunca süzülen tül bir kuyruğa sahipti. Taç (tiara) stilinde ışıltılı bir baş aksesuarı, avize küpeler ve canlı yakut tonunda bir clutch ile tamamlanan Aniston’ın görünümü, masal diyarından çıkmış kraliyet ailesini andıran gerçek bir lüks şaheseri gibiydi. Kırmızı halıda Vogue’a “Eğlenmek, parlamak istedim,” dedi; ışıldayan gülümsemesi de bu etkiyi iyice güçlendirdi. “Hayat, güvenli oynamak için fazla kısa.”

Aniston’ın temiz hatlara ve koyu, sakin renk paletine — siyah saten slip elbiseler, bej kaşmirler gibi — olan düşkünlüğüne alışmış hayranlar bu değişim karşısında şaşkına döndü. X platformu tepkilerle dolup taştı; bir kullanıcı “Jennifer Aniston payetler ve bir tiara ile mi? Bu prenses için yaşıyorum!” diye yazdı. Bir diğeri Twitter’da “Şık Rachel Green’den göz alıcı bir Külkedisi’ne dönüştü. Bayıldım!” dedi. Saçları hacimli dalgalar hâlinde açık bırakılmış, elbisesiyle döne döne poz verdiği fotoğraflar alev gibi yayılırken #PrincessJen etiketi trend oldu. Moda blogları bu görünümü “kraliyetvari bir yeniden doğuş” diye nitelendirdi; bazılarıysa bunun daha geniş bir kişisel dönüşümün işareti olabileceğini öne sürdü.

İç kaynaklara göre Aniston’ın stil evrimi, yıllar süren temkinliliğin ardından daha cesur olma isteğinden doğdu. Ona yakın bir kaynak “Jen her zaman minimalist estetiği sevdi ama bir rutinin içinde sıkışıp kaldığını hissediyordu,” dedi. “Risk alan Zendaya gibi genç yıldızlardan ilham aldı ve denemeler yapmaya karar verdi.” Yeni stilist ikilisi Mia Carter ve Leo Vasquez ile çalışan Aniston’ın, gardırobunu canlı renklerle, dramatik siluetlerle ve iddialı aksesuarlarla doldurduğu söyleniyor. Son dönemde görüldüğü kombinler de bunu doğruluyor: bir filmin galasında fuşya renkli, tüylü bir pelerinle; bir arkadaşının doğum gününde ise altın lamé bir tulumla görüntülendi. Bu kıyafetlerin her biri onun cesur bir moda ikonuna dönüştüğü ününü pekiştirdi.

Bu gala görünümü tek seferlik bir çıkış değildi. Carter’ın aktardığına göre Aniston’ın yakın gelecekteki görünümleri — “Friends” özel bölümü ve sağlıklı yaşam ürünleri markasının lansmanı dahil — daha “glamour” ağırlıklı tarzlar içerecek. “Jen içindeki divayı benimsiyor,” dedi Carter. “Köklerinden vazgeçmiyor; onları dram ve ışıltıyla vurguluyor.” Yıldızın Instagram’da paylaştığı, safirlerle işlenmiş bir elbise ve leopar desenli maxi bir elbise giydiği son gönderiler de bu kalıcı değişime işaret ediyor; “Kendimi korkusuz hissediyorum” ve “Daha çok, daha çoktur” gibi açıklamalarla. Hayranlar onun yeni özgüvenini fark etti; birisi “Hiç olmadığı kadar parlıyor!” yorumunu yaptı.

Bu dönüşüm moda tutkunları arasında bir tartışma da başlattı; bazı “saf” takipçiler Aniston’ın “az çoktur” felsefesini özlediklerini söylüyor. X’te bir kullanıcı “Eski stili zamansızdı,” diye yakındı. “Bu fazla gösterişli geliyor.” Ancak çoğunluk büyülenmiş durumda; özellikle de yaşla ilgili kalıplara meydan okuduğu için onu övüyorlar. Bir hayranı “56 yaşında Jen, insanın kendini yeniden icat edip dünyayı fethedebileceğini kanıtlıyor,” diye yazdı. Sektör uzmanları da aynı fikirde; Elle onu “Hollywood zarafetinin kurallarını yeniden yazan bir stil bukalemunu” olarak niteledi. Bu değişim, moda dünyasındaki etkisini de artırdı: Valentino ve Elie Saab gibi tasarımcıların onu gelecekteki etkinliklerde giydirmek için yarıştığı bildiriliyor.

Aniston’ın kendisi ise görünen o ki oluşan bu heyecandan memnun. Vogue’a “Çok eğleniyorum,” dedi. “İnsanları gülümsetebiliyorsam ya da şaşkınlıktan ‘vay’ dedirtebiliyorsam, buna değer.” Daha derin bir motivasyona da işaret ederek şunu ekledi: “Hayat büyümektir, risk almaktır. Bu, kendimin yeni bir versiyonuna adım atmam.” Yoğun bir yıla hazırlanırken hayranları, prenses Jen’in bir sonraki kırmızı halı çıkışını sabırsızlıkla bekliyor; onun ışıltısıyla herkesi büyülemeye devam edeceğinden eminler. Şimdilik Aniston’ın bu parıltılı metamorfozu, en ikonik yıldızların bile bizi şaşırtabileceğini hatırlatıyor; masaldan bir tutam sihrin yalnızca gardırobu değil, bir mirası da dönüştürebileceğini kanıtlıyor.