Wright Wollens, zorlu hayat koşulları karşısında cesareti ve direnciyle öne çıkan bir örnek. Daha beş yaşındayken, herhangi bir yetişkin erkeği bile alt edebilecek iki dengesiz Rottweiler’ın saldırısına uğradı. Sonuçta Wright birçok yara aldı ve en çok yüzü zarar gördü.

Doktorlar küçük çocuğun hayatını kurtarmak için ellerinden geleni yaptı ve bunda başarılı oldular; fakat herkesin alışık olduğu görünümünü korumak mümkün olmadı.
Wright’ın yüzü ağır şekilde hasar gördü; deri nakilleri, plastik düzeltmeler, dişlerin yeniden yapılması vb. dâhil yaklaşık elliye yakın operasyon geçirdi. Cerrahların en büyük başarısı, çocuğun görmesini koruyabilmek oldu; her ne kadar gözlerinden biri yüzde yüz görmüyor olsa da.
Wollens, kaderin bu sert darbesine sadece dayanmakla kalmadı, gerçek bir adam gibi dimdik durdu. Annesi oğluyla gurur duyuyor ve ona, farklı bir görünüme sahip olmanın bir hüküm olmadığını; bununla yaşamak ve kendini ikinci sınıf biri gibi görmemek gerektiğini aşılamaya çalışıyor.
Ne yazık ki büyüyüp okula başladığında, Wright sık sık dış görünüşüne yönelik olumsuz tepkileri aşmak zorunda kalıyor. Bazıları ondan yüz çeviriyor; hatta fazlasıyla ağır sözler söyleyerek, zaten çok şey yaşamış birine yeni yaralar açanlar da oluyor.

Geliniz, Wright gibi insanlara karşı daha hoşgörülü olalım; kendilerini bu dünyada dışlanmış ve yalnız hissetmemelerine yardımcı olalım. Alışılmadık bir görünüme sahip insanlarla kuracağımız biraz sıcaklık ve nezaket, tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük mutluluklar armağan edebilir.

