Hayal Köseoğlu: “Başım hiç derde girmedi”

Enerjisi ve dikkat çekici Maral karakteriyle “Bahar: Çiçek Açmaya Hazır Mısın?” dizisine taze bir soluk getiren Hayal Köseoğlu, Habertürk’e verdiği röportajda diziden, kariyerinden ve kendisinden samimi bir şekilde bahsetti.

Oyunculuğa çocuk yaşta başladı

Altı yaşında oyunculuğa adım atan Köseoğlu, İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Drama ve Oyunculuk Bölümü mezunu. Şimdiye dek 20 televizyon ve sinema yapımında yer aldı; aynı zamanda tiyatro sahnesinde de izleyici karşısına çıktı.

“Maral’ı anlamak için terapistime danıştım”

“Bahar: Çiçek Açmaya Hazır Mısın?” dizisinde canlandırdığı Maral karakteriyle ilgili konuşan oyuncu,

“İlk geldiğinde ruh hastası olduğunu anlamıştım zaten ama senaryolar ilerledikçe aramızdaki farklar o kadar büyüdü ki, onu anlayabilmek için terapistime danışmak zorunda kaldım. Ufak bir kişilik bozukluğu teşhisi koyduk.”
dedi. Köseoğlu, artık oyunculuğun ötesinde işler yapmaya hazırlandığını da belirtti.

“Dizinin kadrosu şahane”

Dizi teklifini kabul etmesindeki en büyük etkenin güçlü kadro ve anlatım dili olduğunu söyleyen Köseoğlu,

“Demet Evgar’la çalışmayı yıllardır istiyordum. Kadro muhteşem. Oyunculuk tarzının doğallığı ve doğaçlamaya alan tanıyan yaklaşım beni çok heyecanlandırdı.”
ifadelerini kullandı.

“Diğer türlü asla oynayamazdım”

Maral karakterine hazırlanma sürecini anlatan Köseoğlu,

“Maral bana çok zıt bir karakter. Onunla empati kurmak için terapistimle birlikte çalıştık. Onun davranışlarını, kişilik bozukluğunun yansımaları olarak görüp içimde anlamlandırmaya çalıştım. Yoksa onu oynamam imkânsız olurdu.”
dedi. Tek ortak noktalarının “kaos sevgisi” olduğunu esprili biçimde ekledi.

“Geyik kolyesi hiç çıkmadı”

Maral karakterinden gerçek hayatına kalan bir detay olduğunu anlatan oyuncu,

“Karakterin adını ilk duyduğumda alışamamıştım, o yüzden kendime bir dişi geyik kolyesi aldım. Sonra hiç çıkarmadım, sette de takıyorum.”
diye konuştu.

“Sette iyi insanlar var”

“Set gerçekten çok tatlı. En mutlu olduğum işler hep MF Yapım’la oldu. (Mucize Doktor, Mahkum, Bahar) Yapımcı Asena Hanım’ın zarafeti setteki herkesin enerjisine yansıyor. Pozitif bir ortam var ve bence bu da reytinglere yansıyor.”

“Tatlı heyecanlar yaşamaya devam ediyorum”

“Sete her çıkışımda hâlâ ilk günkü gibi heyecanlanıyorum. O heyecan, karakter keşfetme açlığıyla ilgili.
Özellikle Demet Evgar’la oynamak beni çok etkiledi. Yıllardır hayranlıkla izlediğiniz birinin karşısında performans göstermek jüri karşısına çıkmak gibi.”

“Sanıyorum bocalamadım”

Çocuk yaşta başlayan kariyerinde bocalamadan ilerlemesinin nedenini şöyle anlattı:

“Oyunculukla ünlü olmayı hep ayırdım. Oyunculuk benim için bir zanaat, ünlülük ise sadece sonuç. Ailemle her şeyi açık konuşabildim. Bu da beni aşırılıklardan korudu.”

“Önceliğim ruhumu beslemek”

“Artık kendimi zorunda hissettiğim şeyleri yapmıyorum. Ruhumu beslemek önceliğim oldu. Beni yoran, iyi hissettirmeyen insanlara ya da ortamlara tahammülüm yok.”

“Şahane bir deneyim olurdu”

“Türkiye’de Berkun Oya’yla çalışmak çok isterim, işlerinin dünyasına bayılıyorum. Nuri Bilge Ceylan’la çalışmak da oyunculuk açısından müthiş bir deneyim olurdu.”

“Kötü karakterleri oynamayı seviyorum”

“İyi insan olmak hem genetik hem çevresel ama en çok da bir seçim meselesi. Bencil ve dürtüsel karakterleri oynamak, belki de bastırılmış yönlerimizi ifade etmenin bir yolu.”

“Cevabım hâlâ aynı: Matmazel Julie”

“Hayatını canlandırmak istediğim karakter hâlâ Matmazel Julie. Okula da o parçayla girmiştim. Juliette Binoche’un versiyonu beni çok etkilemişti. Günümüzde bile geçerliliğini koruyan bir metin.”

“Kendime korkularımla meydan okudum”

“Konfor alanımı zorlayarak, kişiliğin değişebilir olduğunu hatırlayarak kendime meydan okudum. Mesleğimde ise sıfır beden olmadan da istediğim rolleri oynayabileceğimi kanıtlayarak meydan okudum.”

“Aşk hayatımı renklendiriyor”

“Aşk benim için her şeyin merkezinde. Aşık olmadığım hiçbir şeye zaman ayıramam. Hayatı rengarenk kılıyor. Erkek arkadaşım bana üç ayda bir o ilk heyecanı yaşatıyor. (Gülüyor)”

“İki senaryom hazır”

“Gelecekte senaristlik ve yapımcılık yapmak istiyorum. Üzerinde çalıştığım iki senaryom var, umarım yakında izleyiciyle buluşacaklar.”

“Az insan, çok huzur”

“Hayatta yüksek enerjiyi korumak için az insan, bol meditasyon, sınırlar ve iyi müzik diyorum. Gerçekten 3-5 yakın dostum var. Ara sıra olumlama dinlemek de bana iyi geliyor.”

“Başım hiç derde girmedi”

“Kendi alanına düşkün biriyim. Hep güvendiğim insanlarla oldum. Çok özgür bir yapım var ama hiç başım derde girmedi.”

“Sosyal medya benim için bağlantı aracı”

“Sosyal medyayı ikiye ayırıyorum: X ve diğerleri. X’i adım sanım belli olsa da bir forum gibi kullanıyorum. (Gülüyor) Instagram daha profesyonel ama yine de benim için bir bağ kurma aracı. Tamamen profesyonel tutamıyorum.”