Getir’den Yapay Zekâ Hamlesi: Alışverişte Yeni Dönem

Dakikalar İçinde Teslimat Modelinden Yapay Zekâ Çağına

2015’te “dakikalar içinde teslimat” modeliyle kurulan Getir, alışveriş deneyimini kökten değiştirdi.
Bu yıl 10. yaşını kutlayan şirket, marketten yemeğe, mobiliteden finansal hizmetlere kadar günlük ihtiyaçları tek uygulamada birleştiren Türkiye’nin en büyük teknoloji yatırımlarından biri haline geldi.
Getir, geniş hizmet ekosistemini artık yapay zekâ tabanlı altyapı ile her kullanıcıya özel hale getiriyor.

“Kurucusu olduğumuz bu model, şehir yaşamının konfor standardı haline geldi. 10. yılımızda, operasyonumuzu sürekli yenilenen bir teknoloji omurgasına dönüştürmenin gururunu yaşıyoruz.”
— Batuhan Gültakan

“Biz aslında zaman satıyoruz”

Getir, kurulduğu günden bu yana geliştirdiği harita tabanlı tedarik sistemiyle “dakikalar içinde market alışverişi” kavramını dünyaya tanıttı.
Gültakan, şirketin asıl sunduğu değeri şöyle özetledi:

“Biz kullanıcılarımıza ürün değil, zaman satıyoruz. Diğer marketlerde aynı ürünler var ama biz, insanlara o zamanı geri veriyoruz. Kullanıcılar alışverişte harcadıkları zamanı kendilerine ve sevdiklerine ayırabiliyor.”

Kent Hayatının Vazgeçilmezi

Türkiye’de 40 milyondan fazla üyesiyle Getir, ülkenin ilk “süper uygulaması” konumunda.
Gültakan, “Getir ve GetirBüyük ile binlerce ürünü dakikalar içinde teslim ediyor, GetirYemek’te 80 binden fazla restoranı kullanıcılarla buluşturuyoruz.” dedi.
GetirSu, haftanın 7 günü su markalarını adreslere ulaştırırken, GetirÇarşı petshop’tan çiçekçiye kadar onlarca kategorideki esnafı uygulamaya taşıyor.
GetirBitaksi ve GetirAraç şehir içi ulaşımı kolaylaştırıyor, GetirFinans ise hızlı ve şeffaf finansal hizmetler sunuyor.

Pazaryerinde 87 Bin İş Ortağı

“2015’te 225 ürün ve 33 tedarikçiyle başladığımız yolculukta bugün 5.000 ürün ve 560 tedarikçiye ulaştık. GetirYemek, GetirÇarşı ve GetirSu’da ise toplam 87 binden fazla iş ortağımız var.”
— Batuhan Gültakan

Hazır Sepet: Yapay Zekâ Alışverişi Kişiselleştiriyor

Getir, kullanıcı alışkanlıklarına göre önerilen “Hazır Sepet” özelliğiyle alışveriş süresini kısaltıyor.
Gültakan şöyle açıklıyor:

“Pilot çalışmalarda kullanıcılarımızın yüzde 90’ı önerilen sepeti değiştirmedi. Yapay zekâ, kişiye özel kampanyalar ve lokasyon bazlı teklifler oluşturarak deneyimi daha da kolaylaştırıyor.”

Yeni Özellik: Alışveriş Listem

Türkiye’de bir ilk olan “Alışveriş Listem” özelliğiyle kullanıcılar, el yazısıyla hazırladıkları alışveriş listesinin fotoğrafını çekip uygulamaya yükleyerek sepetlerini anında doldurabiliyor.

“Listeye ‘ekmek, süt, zeytinyağı’ yazdığınızda, sistem bu kategorilerde sizin en sık tercih ettiğiniz ürünleri otomatik olarak ekliyor.
İsterseniz alternatif markaları da görebiliyorsunuz.”
— Gültakan

GetirYemek’te “Kalori Tahmini” Dönemi

GetirYemek, Türkiye’de ilk kez geliştirilen kişiselleştirilmiş yemek öneri aracı “Ne Yesem” ile kullanıcıların yemek seçimini kolaylaştırıyor.
Uygulamada, restoranların popüler ürünleri, yorumlar ve performans verileriyle gösteriliyor.
Ayrıca yemek fotoğraflarından kalori tahmini yapılarak formunu korumak isteyen kullanıcılar için pratik bilgiler sunuluyor.

10 Yılda 1 Milyar Sipariş

Bugüne kadar 1 milyara yakın siparişte 3 milyar ürün teslim eden Getir, 130 milyon kez indirildi.
Uygulamada günlük ortalama trafik 1,2 milyona ulaştı.
65 şehirde 550 mağazayla hizmet veren Getir’in ürün yelpazesinde meyveden kişisel bakıma, bebek ürünlerinden glutensiz seçeneklere kadar 5.000’den fazla ürün bulunuyor.
Şirket, saha ve merkez çalışanlarıyla toplam yaklaşık 14.000 kişiye istihdam sağlıyor; merkez ekibinin üçte biri mühendis, veri analisti ve yazılımcılardan oluşuyor.

Yapay Zekâ ile Akıllı Operasyon

Kendi geliştirdiği yapay zekâ sistemleriyle operasyonlarını yöneten Getir, Tahmini Varış Süresi (TVS) algoritmasıyla trafik, hava durumu ve sipariş yoğunluğu gibi verileri analiz ederek teslimat sürelerini optimize ediyor.
Gültakan,

“Operasyonlarımızın merkezinde yapay zekâ var. Lokasyon bazlı kampanyalar, kişiye özel teklifler ve bölgesel stok yönetimiyle her kullanıcıya farklı bir deneyim sunuyoruz.
İstanbul’daki yağmurlu bir pazartesi ile İzmir’deki sıcak bir cuma akşamı bile uygulamada tamamen farklı yaşanıyor.”
dedi.