Şaşırdık mı? Araştırmalara Göre Hayvanları Sevmeyen İnsanlar “Sorunlu”

Çevrenizde “kedi sevmem”, “köpekle aram yok” diyenler varsa, onlara sunabileceğiniz yepyeni bir bilimsel bulgu var! Yapılan araştırmalar, hayvanları sevmeyen kişilerin karanlık kişilik özelliklerine sahip olma eğiliminin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.

Biz buna pek şaşırmadık ama gelin, detaylara birlikte bakalım. 👇


Psikopatlık ile Hayvan Düşmanlığı Arasında Bağlantı Var

Sırbistan’daki bilim insanları, psikopati ile “hayvanların insanlar kadar değerli olmadığına inanmak” arasında dikkat çekici bir ilişki buldu.

Araştırmaya göre, psikopati özellikleri taşıyan kişiler — yani dürtüsel davranan, sürekli yalan söyleyen ya da yüzeysel çekiciliğe sahip bireyler — hayvanları küçümseme veya onlara zarar verme eğiliminde olabiliyor.


Sadizm de Devreye Giriyor

Yapılan deneylerde, hayvanlardan nefret eden kişilerin aynı zamanda sadist eğilimler gösterdiği tespit edildi. Yani bu kişiler, başkalarına acı, ıstırap ya da aşağılanma yaşatmaktan haz duyabiliyorlar.

Uzmanlar, bu sonuçlara dayanarak “karanlık kişilik özelliklerine sahip bireylerin hayvan sevgisinden uzak olduklarını” vurguluyor.


Şiddet Eğilimiyle Yakın İlişki

Belgrad Üniversitesi’nden araştırmacılar, “Hayvanlara yönelik şiddet, aile içi şiddet ve cinayetle bağlantılıdır” açıklamasında bulundu.

Bu nedenle uzmanlar, hayvanlara karşı şiddet içeren davranışların hem çocuklarda hem de yetişkinlerde antisosyal eğilimlerin değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.

Türcülük: İnsan Merkezci Bir Yanılgı

Araştırmada ayrıca, yüksek düzeyde psikopati ve sadizmin ‘türcülük’ ile bağlantılı olduğu da ortaya çıktı.

Türcülük, insanların diğer hayvanlara kıyasla ahlaken üstün olduğu inancına dayanıyor. Bu düşünce biçimi, “insan olmayan canlıların acı çekme kapasitesini görmezden gelme” eğilimini doğuruyor ve hayvanların gıda, giyim veya deneylerde kullanılmasını meşrulaştırıyor.

234 Kişilik Deney Ne Gösterdi?

234 katılımcıyla yürütülen araştırmada, psikopati puanı yüksek kişilerin sosyal hiyerarşilere inanma eğiliminde oldukları ve kendilerini “insan olmayan canlılardan üstün” gördükleri saptandı.

Ayrıca, empati düzeyi yüksek bireylerin türcülük eğilimlerinin düşük olduğu, yani başkalarını anlama ve yardım etme isteğinin hayvan sevgisiyle doğrudan ilişkili olduğu da belirlendi.