90’ların başında, Dubai emiri Muhammed Maktum, Yunanlı Zoya Grigarokus’a aşık oldu.

Kadını haremine katmak niyetinde olmayan emir, onunla İslam’da geçici evlilik olan “nikah-muta” yaptı. Zoya, emire güzel kızı Christina’yı hediye etti. Annesi ile birlikte İngiltere’de yaşadı, Avrupa eğitimi aldı ve yetiştirildi. Christina, annesinin etkisiyle dinler arasından Hristiyanlığı seçti.

Muhammed Maktum, büyüdüğü yıllar boyunca Kristina’yı, eski sevgilisi gibi, ihmal etmedi ve hiçbir zaman maddi sıkıntı çekmediler.

On altıncı yaşını kutlayan Kristina, Emirlikler’e taşındı ve dinini değiştirerek Müslüman adı Mahra’yı aldı.

Babası kızının bu davranışını takdir etti ve ona kraliyet unvanı vererek onu varisi yaptı. Prensesin ablaları, babalarının yanında büyümüş olsalar da, her zaman Avrupa’ya gitmek istedikleri için bu onura layık görülmediler.

Mahra’nın güzelliği, layık bir erkeğin dikkatini çekmemesi imkansızdı ve geçen yıl kız evlendi. Düğün, ihtişamı ve görkemiyle “Binbir Gece Masalları”na layık bir masal gibiydi ve bu töreni gözleriyle görenler hala izlenimlerini ve duygularını paylaşıyorlar.

Mahra, ülkesinin en güzel kızı olarak kabul ediliyor. Bu kadar karmaşık ve değişken bir Doğu dünyasında ona aile mutluluğu ve refah diliyoruz.
